Bu Şiddetli Kalp Hastalığı Çok Daha Yaygın Hale Geliyor...

Danimarka'da yapılan bir araştırma, atriyal fibrilasyonda artış olduğunu, kalp yetmezliği ve felç gibi önemli komplikasyonların ortaya çıktığını gösteriyor. Araştırmacılar, geleneksel olarak felcin önlenmesine odaklanmanın yanı sıra, kalp yetmezliğinin daha iyi önlenmesi ve tedavi edilmesi ihtiyacını vurguluyor.

Genellikle düzensiz kalp atışı olarak adlandırılan atriyal fibrilasyon, yaygın bir kardiyovasküler durumdur. Danimarka'da 130.000'den fazla kişiyi etkiliyor ve her yıl 20.000'den fazla yeni vaka tespit ediliyor. Aalborg Üniversitesi'ndeki Danimarka Sağlık Hizmetleri Araştırma Merkezi'nden araştırmacılar, 2000-2022 döneminde tüm Danimarka nüfusunda atriyal fibrilasyon insidansını ve atriyal fibrilasyonu takip eden komplikasyonları inceledi. Sonuçlar, yaşamları boyunca atriyal fibrilasyon tanısı alan bireylerin sayısının 4'te 1'den 3'te 1'e yükseldiğini ortaya koyuyor. 

Yani her üç kişiden birine, tipik olarak kendini gösteren atriyal fibrilasyon tanısı konmayı bekleyebiliriz. yorgunluk, çarpıntı ve nefes darlığı gibi. Çalışma yakın zamanda prestijli dergi British Medical Journal'da (BMJ) yayınlandı . Danimarkalı araştırmacılara göre riskteki büyük artış yalnızca olumsuz gelişmelerin sonucu değil. Nüfus olarak yaşlanıyoruz ve daha önce insanların öldüğü birçok kalp hastalığını tedavi etmede daha iyi hale geldik. Bu nedenle, kalpleri az ya da çok yıpranmış, yaşlanan bir nüfusla karşı karşıya kalıyoruz. 

Bir diğer önemli açıklama ise doktorların hastalığı bulma konusunda eskisinden daha iyi hale gelmiş olmalarıdır. Danimarka Sağlık Hizmetleri Araştırma Merkezi'nden doktora sonrası araştırmacı Nicklas Vinter, MD, PhD şöyle açıklıyor: "Sonuçta, insanların daha uzun yaşaması ve dolayısıyla başka hastalıklara yakalanma riskiyle karşı karşıya kalacakları bir yaşa ulaşmaları olumlu. Ancak ciddi komplikasyonlara yol açan ve giderek büyüyen bir hastalıkla karşı karşıyayız ve bu, sağlık hizmetleri açısından önemli bir zorluk teşkil edecek. Artan insidansı azaltmak için atriyal fibrilasyona karşı önleyici çabalar önemlidir.”

Kalp yetmezliği en sık görülen komplikasyondur 

Atriyal fibrilasyonun en iyi bilinen komplikasyonları felç ve kalp yetmezliğidir. Yeni çalışma, 5 kişiden 1'inin atriyal fibrilasyon sonrası felçle karşılaştığını ve riskin son 20 yılda yalnızca çok az azaldığını gösteriyor. Aynı zamanda, 5 kişiden 2'sinde atriyal fibrilasyondan sonra kalp yetmezliği gelişiyor; bu da önceden tahmin edilenden çok daha fazla. Kalp yetmezliği en sık görülen komplikasyondur ve kalp yetmezliğine yakalanma riski, atriyal fibrilasyondan sonra felç geçirme riskinden iki kat daha yüksektir. 

Atriyal fibrilasyon sonrası kalp yetmezliğine yakalanma riski son 20 yıldır değişmeden kalmıştır. “Atriyal fibrilasyon sonrası kalp yetmezliği riskinin bu kadar yüksek olması en şaşırtıcı bulgudur. Atriyal fibrilasyon sonrası kalp yetmezliği kötü prognozla ilişkilidir ve atriyal fibrilasyonlu her üç kişiden biri kalp yetmezliğinden ölür. Bu nedenle harekete geçilmesi de çok önemli” diyor Nicklas Vinter.

En büyük tehlike kalp yetmezliğini ciddiye almamaktır 

Araştırmacılara göre iyi haber şu ki yapabileceğimiz şeyler var. Atriyal fibrilasyonu olan hastalar için, kendilerine reçete edilen ilaçları almayı unutmamaları ve diyet, sigara, alkol ve egzersizle ilgili klasik tavsiyelere uymaya çalışmaları gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Ancak Nicklas Vinter özellikle sağlık profesyonellerine ulaşmak istiyor. “En büyük sorun, atriyal fibrilasyon sonrası kalp yetmezliğinin önlenmesi ve tedavisine daha fazla ilgi gösterilmemesi durumunda ortaya çıkıyor. Atriyal fibrilasyonun tedavisine yönelik uluslararası kılavuzlarda inmenin önlenmesi ana önceliktir. Felcin önleyici tedavisinin gelecekte daha da iyi hale gelmesi bekleniyor ancak artık kalp yetmezliğinin önlenmesine ve tedavisine daha fazla öncelik verilmesi gerekiyor."